Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi Başladı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ve Ä°nÅŸaat Mühendisleri Odası (Ä°MO) EskiÅŸehir Åžubeleri sekretaryalığında düzenlenen Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi, Odunpazarı Belediyesi Hasan Polatkan Kültür Merkezinde baÅŸladı.
Raylı Sistemler Kongre ve Sergisi ile demiryolu araçları, demiryolu hat planlaması, yapımı, iÅŸletmesi, bakımı ve onarımı, güvenlik, eriÅŸilebilirlik, elektrifikasyon, sinyalizasyon ve enerji yönetimi, standartlara göre ölçüm, test ve sertifikasyon; yeÅŸil mutabakat ve dördüncü demiryolu paketi doÄŸrultusunda yerlileÅŸtirme oranının yükseltilmesi hedefiyle ele alınacak.
Kongrede ana hat ve kent içi raylı ulaşım sistemleri konusunda akademisyenlerin, uygulayıcıların geliÅŸtirdikleri yeni bilgi ve uygulamaları paylaÅŸabilecekleri bir platform meydana getirmek ve Türkiye’de raylı sistem ve ulaşım alanında ulusal düzeyde bilgi birikiminin oluÅŸturulması amaçlanıyor.
Üç gün sürecek olan kongre, MMO EskiÅŸehir Åžube BaÅŸkanı Nezihe HanecioÄŸlu, EMO EskiÅŸehir Åžube Yönetim Kurulu Üyesi Ender Kelleci, Ä°MO EskiÅŸehir Åžube BaÅŸkanı Hüseyin Orkun Kılıç, MMO BaÅŸkanı Yunus Yener, EMO EskiÅŸehir Åžube BaÅŸkanı Hakan Tuna, Ä°MO Sekreter Üyesi Özer AkkuÅŸ, EskiÅŸehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Celalettin KesikbaÅŸ ve EskiÅŸehir BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Prof. Dr. Yılmaz BüyükerÅŸen’in açılış konuÅŸmalarıyla baÅŸladı.
MMO BaÅŸkanı Yunus Yener etkinlik açılışında özetle ÅŸöyle konuÅŸtu:
“Ulaşım sisteminin en önemli ayaklarından biri raylı sistemlerdir ve Cumhuriyetin ilk yıllarından Ä°kinci Dünya Paylaşım Savaşına kadar kalkınma hamlelerinde temel bir öneme sahip olan demiryollarının 1950’den sonra geri plana atıldığı açık bir gerçekliktir.
Ulaşımda karayolu yolcu ve yük taşımacılığı lehine olan durumun geliÅŸmesi, demiryolları baÅŸta olmak üzere diÄŸer taşıma türlerinin ihmal edilmesine yol açmış; yüksek maliyet, verimsiz yol kullanımı, yatırım maliyetlerinde artış, arazi kayıpları, gürültü-çevre kirliliÄŸi ve ekonomik olmayan irrasyonel politikalarla dengesiz ve çarpık bir durum oluÅŸmuÅŸtur.
Demiryolu hat uzunlukları önemli gerçeklere iÅŸaret ediyor
Ülkemizin raylı sistemler tarihine baktığımızda bu sistemlerin inÅŸası açısından ne yazık ki çok mesafe kat edilmediÄŸini görüyoruz. Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’ndan Cumhuriyet’e toplam 4 bin 112 km demiryolu kalmıştı. DoÄŸu, GüneydoÄŸu ve kıyı kesimler baÅŸta olmak üzere ülkenin büyük kısmında demiryolu ÅŸebekesi yoktu. Hatların yüzde 67,5’i Alman, yüzde 19,8’i Fransız, yüzde 12,7’si Ä°ngiliz ÅŸirketlerince yapılmıştı.
Demiryolu hat uzunluklarına iliÅŸkin 167 yıllık göstergeler önemli gerçeklere iÅŸaret ediyor. Åžöyle ki, hatların 4 bin 112 km’si Cumhuriyet’ten önceki 67 yılda; 3 bin 746 km’si 1923-1950 dönemi-27 yılda; 945 km’si 1951-2002 dönemi-52 yılda; 2 bin 169 km’si de 2003-2022 dönemi-20 yılda yapılmıştır.
2022 yılı sonunda 2 bin 460 km’si hızlı tren hatları olmak üzere toplam 13 bin 128 km hat uzunluÄŸu bulunmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında, 1924-1943 arası on dokuz yılda 3 bin 306 km konvansiyonel demiryolu hattı inÅŸa edilmiÅŸtir. 80-100 yıl önce yılda 174 km demiryolu hattı inÅŸa edilirken, bugünkü iktidarın karnesinde yılda 76 km yazmaktadır. Bu rakamlar, iktidarın bu konudaki ilgi, bilgi, beceri ve yeteneklerinin ne düzeyde ve demiryollarına ne kadar uzak olduÄŸuna, betonun yanı sıra asfalt tutkunu olduÄŸuna da iÅŸaret etmektedir.
Ulaşımın tamamı ticarileÅŸtirilerek piyasaya açılmıştır
Demiryolları inÅŸası, 1950’den itibaren Amerikalı uzmanların yönlendirmesiyle karayolu ağırlıklı ulaşım politikaları nedeniyle ikinci plana itilmiÅŸtir. Son ulaÅŸtığımız verilere göre 1950’de karayolu yolcu taşımacılığı oranı yüzde 49,9 iken günümüzde yüzde 88,9’dur. Karayolu yük taşımacılığı da yüzde 17,1’den yüzde 88,4’e çıkmıştır. Demiryolu yolcu taşımacılığı oranı ise 1950’deki yüzde 42,2’den yüzde 3’lere; demiryolu yük taşımacılığı da yüzde 55,1’den yüzde 4,1’e gerilemiÅŸtir.
Bu iktidar döneminde kamu-toplum yararı ve kamusal hizmet eksenli demiryolu, karayolu, havayolu, denizyolu kamu iÅŸletmeciliÄŸinin tasfiyesi yapılmış, ulaşımın tamamı ticarileÅŸtirilerek piyasaya açılmıştır. Bu dönem, taksirli suç deÄŸil adeta planlanmış cinayet olan hızlandırılmış tren kazaları ile yaÅŸanan dramların yanı sıra, kamu/toplum aleyhine çalışan Yap-iÅŸlet-Devret’ler ve Kamu Özel Ä°ÅŸbirliklerinin tüm ballı ihaleleri almaları nerede ise yasal zorunluluk haline getirilmiÅŸ “en fazla müsaadeye mazhar” firmaların biçimlendirdiÄŸi kara bir dönem olarak anılacaktır.
SerbestleÅŸtirme ve TCDD’nin yeniden yapılandırılması uyarınca kurum parçalanmış, altyapı ve iÅŸletmecilik bölünmüÅŸ, kamu hizmeti anlayışı yerine piyasacı yaklaşım benimsenmiÅŸtir. Mühendislik hizmetleri ve kriterleri ile teknik mükemmellik yaklaşımı terk edilmiÅŸ, altyapı ile bakım, sinyalizasyon, elektrifikasyon yatırımları ihmal edilmiÅŸtir. Bakım atölyeleri kapatılarak azaltılmış, taşınmazlar ve limanlar satılmaya baÅŸlanmıştır. Kurumun meslek lisesi, basım ve dikimevleri, çamaşırhaneleri, eczaneleri kapatılmış, hastaneleri elden çıkarılmış, birçok istasyon ve atölye kapatılmış ya da iÅŸlevsizleÅŸtirilmiÅŸ, birçok hizmet taÅŸeronlardan alınmaya baÅŸlanmıştır. Güvencesiz çalışma biçimleri yaygınlaÅŸmış, azaltılan personelle çok iÅŸ çıkarma benimsenmiÅŸ, siyasi ve ehil olmayan kadrolaÅŸma yaygınlaÅŸmıştır.
Yük ve yolcu taşımada ağırlık demiryollarına verilmelidir
Kısaca, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığı özel demiryolu iÅŸletmelerine açılmaktadır. TCDD ÅŸebekesi yenileme ve bakım-onarım hizmetlerinin kâr amaçlı özel kesim eliyle yürütülmesi esas olacaktır. Yanlışlık bütçelerde de devam ettirilmekte; karayolu taşımacılığına, bu alandaki müteahhitlere öncelik ve ayrıcalık veren bir politika izlenmektedir.
Kamuya ait limanların, kara, deniz ve havayolu ile ulaşım altyapı ve varlıklarının özelleÅŸtirmesine son verilmeli, kamudan alınanların kamuya dönmesi saÄŸlanmalı ve bu kuruluÅŸların ülke ve toplum yararı doÄŸrultusunda hizmet vermesi saÄŸlanmalıdır. Özel ÅŸirketlere imtiyaz ve haksız kazanç saÄŸlayan Yap-Ä°ÅŸlet-Devret vb. yatırım projeleri baÅŸta olmak üzere yatırımlar derhal durdurulmalıdır.
DoÄŸru bir demiryolu ulaşım politikasının; kamu iÅŸletmeciliÄŸi, kamusal hizmet perspektifi, mühendislik disiplinlerine önem verilmesi, yük ve yolcu taşımada ağırlığın demiryollarına verilmesi, ehil/liyakatli kadro politikası, ulaşımın aÄŸlarının kombine taşımacılıkla bütünlüklü bir ÅŸekilde planlanması, maliyet, arazi, kullanım ömrü, güvenlik, enerji verimliliÄŸi, çevre gibi asli unsurlara dayanması gerekir.
Özel oto sahipliÄŸini özendiren bireysel taşıma sistemleri yerine, kent içi ulaşımda, yürüyüÅŸ ve bisiklet yollarını, elektrikli raylı toplu taşımacılığı, kentler arası ulaşım ve lojistikte raylı sistemleri ve deniz taşımacılığını baÅŸat hale getirecek politika ve uygulamalara bir an önce yönelmek zorunludur.
Halkın çıkarlarını gözeten, toplumsal faydayı öncelik kabul eden kamusal bir anlayışla hazırlanmış, kamu iÅŸletmeciliÄŸi, kamusal hizmet perspektifi, mühendislik disiplinlerine önem veren, yük ve yolcu taşımada ağırlığı demiryollarına verecek, ehil/liyakatlı kadro politikasını benimsemiÅŸ, ulaşım aÄŸlarını kombine taşımacılıkla bütünlüklü bir ÅŸekilde planlamaya dayalı; maliyet, arazi, kullanım ömrü, güvenlik, enerji verimliliÄŸi, araç ve ekipmanların yerli üretimini önceleyen, çevre gibi asli unsurlara gereken önemi veren bir ulaşım politikasına ihtiyaç vardır.
Plansız raylı sistem projeleri ile sorunlar çözülemez
Ulaşım güvenliÄŸini etkileyen bütün hatların onarılması, “kazalar”da önemli rolleri bulunan altyapı kusurlarının giderilmesi; elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimlerinin ivedilikle karşılanması; hizmet dışı bırakılan bakım-tamir atölyeleri ve bütün tesislerin yeniden iÅŸlevli kılınması; TCDD’nin parçalanarak iÅŸlevsizleÅŸtirilmesi, siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına/sürgününe son verilmesi gerekir.
Kaynaklarını karayolları yapımına ve dolayısıyla uluslararası petrol ve otomotiv tekellerine akıtan, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını gerileten ulaşım politikaları terk edilip, öncelik ve ağırlık toplu taşımaya, raylı sistemlere, hızlı ve yüksek hızlı demiryolları ve denizyollarına verilmedikçe doÄŸru bir ulaşım sistemine geçiÅŸ mümkün olmayacaktır.
Kent içi ulaşımda yurttaÅŸların kullandığı toplu ulaşım araçları nicelik ve nitelik olarak yetersiz ve çaÄŸdaÅŸ konfordan uzaktır. Kent içi ulaşımda raylı sistemler yerine bireysel oto sahipliÄŸini özendiren, dolmuÅŸ, otobüs vb. motorlu araç egemenliÄŸini dayatan otomotiv sanayii dayatmaları mevcuttur. Merkezi idarenin kent içi ulaşımda yerel yönetimleri devre dışı bırakan plansız raylı sistem projeleri, sorunların çözümünü daha da çetrefilleÅŸtirmektedir.
Ulaşım hakkı sınırlanıyor ve yurttaşlar ciddi sıkıntılar yaşıyor
Gerek kentsel, gerekse kentler arası ulaşımda giderlerin yüksekliÄŸi nedeniyle “çaÄŸdaÅŸ yaÅŸamın temel bir unsuru olan ulaşım hakkı” sınırlanmakta ve yurttaÅŸlar ciddi sıkıntılar yaÅŸamaktadır.
Ulaşımda enerji verimliliÄŸi çalışmalarının, çevresel etkiler de dikkate alınarak, ilgili tüm alanların bir bütün olarak deÄŸerlendirilmesini saÄŸlayan ulusal bir politika oluÅŸturulmalıdır. UlaÅŸtırma master planlarında, birim enerji tüketimi daha düÅŸük olan demiryolu ve denizyoluna öncelik verilmesi, mevcut sistemlerin kapasitelerinin tam olarak ve verimlilikleri geliÅŸtirilerek kullanılması hedeflenmelidir. Ulaşım, taşıma ve otomotiv sektörüne iliÅŸkin mevcut yasalar bu esaslar doÄŸrultusunda gözden geçirilmelidir.
Ülkenin ve kentlerin kaderini etkileyecek büyük projeler, ilgili tüm kesimlerin, meslek odaları, bilim insanları, üniversiteler, yerel idareler, kamu kuruluÅŸları, yurttaÅŸ inisiyatiflerinin vb. eriÅŸimine açılmalı, tüm tarafların tartışma ve karar süreçlerine katılımı saÄŸlanmalıdır. Yatırımları süren hızlı tren yolu projeleri gözden geçirilmeli, proje ve güzergâh hata ve eksiklikleri giderilmeli, bütün hatların elektrifikasyon ve sinyalizasyon sistemleri tamamlanmalı, yüksek hızlı tren projelerine ağırlık verilirken elektrikli sistemle çalışan hızlı tren uygulamalarıyla yolcu ve yük taşımacılığı geliÅŸtirilmelidir.”
Kongrenin sonuç bildirisi önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak.