Makine ihracatı yılın ilk yarısında 14,1 milyar dolar
Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi (MAÄ°B) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk yarısı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 10 artarak 14,1 milyar dolar oldu. Yurtdışından yeni sipariÅŸ almanın zorlaÅŸtığı bu dönemde, tedarikçi ÅŸirketleri elemek üzere yeni filtrelerin geliÅŸmekte olduÄŸunu belirten Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu “Denetim mekanizması açısından kurallara uymayan ÅŸirketleri büyük cezaların beklediÄŸi bu dönemde Avrupalı ÅŸirketler deÄŸer zinciri ortaklarının geliÅŸip yetkinleÅŸmesini izlemek konusunda çok titiz davranacaktır. Merkez Bankası, Eximbank ve kamu bankalarının rasyonel politikalara dönüÅŸ ilkeleriyle ters düÅŸmeyecek ÅŸekilde, ihracat ve yatırımları daha uygun maliyetler ile finanse etmesi gerektiÄŸine inanıyoruz” dedi.
Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk yarısı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 14,1 milyar dolar oldu. Sektör bu yıl son haftası Kurban Bayramı tatiliyle geçen Haziran ayında eksik iÅŸ gününe raÄŸmen, ihracatını geçtiÄŸimiz yılın aynı ayına göre yüzde 2,7 artırdı. KG başına ihracat birim fiyatları 7,2 dolara kadar yükselen sektör, 6 aylık ihracat döneminde Almanya’nın ardından Rusya’da da 1 milyar dolar eÅŸiÄŸini aÅŸtı. En büyük 10 pazarı arasında sadece Fransa’da düÅŸüÅŸ yaÅŸayan sektörde Almanya’nın payı yüzde 14’e, Rusya’nın payı yüzde 10’a yaklaÅŸtı.
“En büyük pazarımızdaki büyüme sürdürülebilirlik yatırımlarına baÄŸlı”
Para politikalarındaki sıkılaÅŸmanın etkisiyle küresel ölçekte durgun geçen yılın ilk yarısında endüstriyel talebin yavaÅŸladığını belirten Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu, Türkiye’nin toplam makine ihracatının yüzde 60’ını gerçekleÅŸtirdiÄŸi Avrupa’da makine teçhizat yatırımlarındaki büyümenin bütün sıkıntılara raÄŸmen, sürdürülebilirlik yatırımlarına baÄŸlı olarak bu yıl yüzde 2,5 seviyesinde gerçekleÅŸmesini beklediklerini ifade ederek ÅŸunları söyledi:
“Küresel arz kapasitesinin altında kalan talebin sonucu olarak sipariÅŸlerin düÅŸmesi kârların azalmasına, azalan kârlılık da yeni yatırımlar bakımından bir isteksizliÄŸe dönüÅŸüyor. Üretici fiyatlarının önünün alınamadığı bu dönemde iÅŸler azaldığından, firmalar da sırada bekleyen sipariÅŸler üzerine yoÄŸunlaşıyor. DüÅŸüÅŸün rakamlara yansımayan bir baÅŸka yönü daha var, o da geliÅŸmiÅŸ ülkelerde mevcut yatırım bütçelerinin Ar-Ge tarafına kayması, yeni dönemde verimlilik ve kalite artışını merkeze alan yatırımların öne çıkması. Uzun süre devam edecek bu yatırım trendi, ihraç ürünlerinin niteliÄŸini ve teknoloji sınıfını da etkileyecektir. YeÅŸil dönüÅŸüm, dijitalleÅŸme ve otomasyona yönelik yatırımlar ise, makine ve teçhizat talebine olumlu etki edecektir.”
KaravelioÄŸlu, ihracatçı iÅŸletmeler için yeni iÅŸ almanın zorlaÅŸtığı bu dönemde, AB’de yasama süreci devam eden Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen YükümlülüÄŸü’nün ikinci bir filtreleme daha getireceÄŸine iÅŸaret ederek, “Ciro olarak yasa kapsamına girdikleri takdirde, yaptırımlar ve denetim mekanizması açısından kurallara uymayan ÅŸirketleri büyük cezaların beklediÄŸi bu dönemde Avrupalı ÅŸirketler deÄŸer zinciri ortaklarının geliÅŸip yetkinleÅŸmesini izlemek konusunda çok titiz davranacaktır” dedi.
“MüÅŸterimizin finansmanı da bizimki kadar önemli”
Mali sıkılaÅŸmanın yatırım boyutu yanında finansmana eriÅŸim konusunda da etkileri olduÄŸuna dikkat çeken KaravelioÄŸlu, makine fiyatlarının arttığı bu dönemde borçlanma ihtiyacı ve üretim maliyetlerinin yükselmesinin satışları olumsuz etkilediÄŸini belirterek ÅŸunları söyledi:
“Yatırım malları güven ve müÅŸteri finansmanı ile satılır, ödemeler taksitlerle zamana yayılır. Bu sebeple makine imalatçılarının hem kendilerinin düÅŸük faizlerle borçlanabilmeleri hem de müÅŸterileri için orta ve uzun vadeli kredi bulabilmeleri rekabetçiliÄŸin ana unsurudur. Rakiplerimizin bu konuda bizden daha avantajlı olduklarını, baÅŸta ülkemiz olmak üzere çetin rekabete girdiÄŸimiz bütün büyük makine pazarlarında görüyoruz. Son bir buçuk yılda, bir yandan Türkiye’de yerli katma deÄŸer oranı en yüksek, yani masraflarının çoÄŸunu TL ile yapan sınai sektör olarak yatay kurdan herkesten fazla etkilendik, diÄŸer yandan resesyon beklentisi ile fiyatlarını baskılayan rakiplerimizle sınırlı finansman imkânları içinde baÅŸ etmeye çalıştık. Netice itibarıyla bu ağır yükü taşıyabilecek güce ulaÅŸtığımız görülmüÅŸ olmakla birlikte; Merkez Bankası, Eximbank ve kamu bankalarının rasyonel politikalara dönüÅŸ ilkeleriyle ters düÅŸmeyecek ÅŸekilde, ihracat ve yatırımları daha uygun maliyetler ile finanse etmesi gerektiÄŸine inanıyoruz. Döviz gelirlerimiz üzerindeki tasarruf yeteneÄŸimize yeniden kavuÅŸmak, yani bir baÅŸka ifadeyle birden fazla rezerv kurun çarpanlı risklerinden korunabilmek için serbestçe pozisyon alabilmek ihracatçılar için çok önemli.”
“Rasyonellik ithalat rejimindeki arka kapıları kapatmayı gerektiriyor”
Ä°hracat yapmanın zorlaÅŸtığı bu dönemde dış ticaret açığının ana kaynağı olan ithalat furyası konusuna da eÄŸilmek gerektiÄŸini ifade eden KaravelioÄŸlu, “Türk Lirası’ndaki aşırı deÄŸerlenmenin ithalat konusunda yarattığı cazibe, son 12 ayda 42 milyar dolarlık da yabancı makine alımına sebep oldu. Rakip ülkelerin teknoloji geliÅŸtirmesine desteÄŸimiz hızlanarak sürüyor. Bu yılın ilk 5 ayında yüzde 28,6 artarak 18,5 milyar dolara ulaÅŸan makina ithalatı, sene sonunda 45 milyar dolara ulaÅŸacak bir ithalat büyüklüÄŸünün ve 15 milyar dolara yakın bir ticaret açığının sinyallerini veriyor. Bu açığın önemli bir kısmının Uzak DoÄŸu mallarına karşı veriliyor olması, yerli imalatçımızı tedbirlerini giderek sıkılaÅŸtıran Batılı rakiplerimiz kadar koruyamadığımızı da gösteriyor” dedi.
KaravelioÄŸlu, Yatırım TeÅŸvik Sistemi ile saÄŸlanan avantajların, özellikle DoÄŸu’dan gelen dampingli ve düÅŸük teknolojili malların ithalatını kolaylaÅŸtırdığını belirterek sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
“2022 yılında, Yatırım TeÅŸvik Belgeleri kapsamında ithalatı teÅŸvik edilen makinelerin tutarı 19 milyar dolar civarında idi. 360 milyar TL tutarında 5 bin 400 Yatırım TeÅŸvik Belgesi’nin verildiÄŸi bu yılın ilk 4 ayında ise, yatırımların yüzde 65’ini yapacak olan genel imalat sanayiinin makine ihtiyaçlarında yerli makinelerin payının yüzde 40’ı ancak bulduÄŸu görülüyor. Oysa madencilik yatırımlarında yerlilik oranı yüzde 72, tarımda yüzde 97, teknolojisi en yüksek dallardan olan enerji yatırımlarında ise yüzde 89 civarında. Yatırım TeÅŸvik Mevzuatı’nın yerli makine imalatçımızı haksız rekabete karşı korumak üzere ihdas edilen Ä°lave Gümrük Vergilerini sıfırlamasının çok önemli bir zaafiyet oluÅŸturduÄŸunun altını tekrar çizmek lüzumu duyuyoruz. Rasyonel olmanın; ithalat mekanizmalarındaki bütün arka kapıları hızla kapatmayı ve kamunun tüm planlarında stratejik sektör olarak ilan edilmiÅŸ makine imalatını rakiplerimizden geri kalmayacak bir kararlılıkla korumayı gerektirdiÄŸini düÅŸünüyoruz.”