Makine ihracatı ilk 4 ayda 9,2 milyar dolar
Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi (MAÄ°B) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk 4 ayı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 7,4 artarak 9,2 milyar dolar oldu. Faizlerin bazı bölgelerde dolar bazında yüzde 8’lere kadar yükseldiÄŸi bir ortamda, birçok ülkenin makine imalatı ve dış ticaretinin daralmasını beklediÄŸine dikkat çeken Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu “Fakat biz farklı pazarlara eriÅŸim imkânlarımızın yanı sıra Rus ve Ukraynalı sanayicilerle kurduÄŸumuz iliÅŸkilerin de katkısıyla, bu genellemeye dahil olmayacağız. Giderek çeÅŸitlenen ürün ve teknoloji seviyemizle ve kriz zamanlarının güvenilir tedarikçisi olma özelliÄŸimizle bu yılı da rakiplerimizden çok daha verimli geçirmiÅŸ ÅŸekilde kapayacağız” dedi.
Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk 4 ayı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 7,4 artarak 9,2 milyar dolar oldu. Sektörün bu yıl bayram tatili nedeniyle eksik gün çalışılan Nisan ayındaki ihracatı ise, 2022 yılı aynı ayına göre yüzde 7,0 geriledi. 4 aylık dönemde Rusya’ya ihracatı 3, Ukrayna’ya ihracatı da 2 katına çıkan makineciler, Almanya ve ABD’ye toplam 1,8 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleÅŸtirdi.
Yılın üçte birlik bölümünde elde edilen bu sonuçların, sene başındaki hesaplamalarıyla örtüÅŸtüÄŸünü belirten Makine Ä°hracatçıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Kutlu KaravelioÄŸlu ÅŸunları söyledi:
“Ä°klim deÄŸiÅŸikliÄŸi, mali krizler ve salgın hastalıkların oluÅŸturduÄŸu problematiklerin, geleneksel risk analiz ve yöntemleriyle çözülemediÄŸi konusunda kimsenin bir kuÅŸkusu yok. OECD’nin, toplumların kritik alt yapılarını tehdit eden küresel unsurları ifade etmek üzere ortaya koyduÄŸu Sistemik Riskler kategorisi bizi de ilgilendiriyor ama ihracatçılarımız bu kavramlar üzerine düÅŸünmek yerine; ÅŸu sıra kısa vadeli, hatta günlük sorunlarını çözmek için uÄŸraşıyor. Küresel sanayideki yavaÅŸlama ile makine ve teçhizat yatırımlarında gözle görülür bir düÅŸüÅŸ olduÄŸu bu dönemde, Rusya ve Ukrayna’nın kesintisiz artan makine talebiyle meÅŸgul oluyoruz. Seçim gündemiyle artan belirsizlikleri arkada bırakacağımız vakitleri sabırsızlıkla bekliyoruz.”
“Ä°hracatçı enflasyonun yükünden kurtarılmalı”
Rusya ve Ukrayna’dan gelen sipariÅŸler, dünyadaki sıkılaÅŸma sürecinin etkilerini Türkiye için nötralize etmiÅŸ olsa da dünya makine dış ticaretindeki yavaÅŸlamanın üçüncü çeyrek sonuna kadar devam edeceÄŸi uyarısında bulunan KaravelioÄŸlu ÅŸunları ekledi: “SıkılaÅŸma politikalarında bir gevÅŸeme olacağı algısıyla küresel ekonominin beklenenden hızlı toparlanacağına inanmışken, tam tersine biçimde faizlerin bazı bölgelerde dolar bazında yüzde 8’lere kadar yükselmesi tüketim, dayanıklı tüketim ve yatırım malları ticaretinde sert bir fren etkisi oluÅŸturdu. Nisan'da Almanya, Ä°talya ve Fransa'ya makine ihracatımızda aylık bazda yüzde 12'nin üzerinde daralmalar oldu. Ä°lk çeyreÄŸi küçük büyümelerle geçiren geliÅŸmiÅŸ ülkelerin önümüzdeki 6 ay içinde büyümelerinin sıfır düzeyinde kalacağı öngörüsüyle, birçok ülke makine imalatı ve dış ticaretinin daralacağını tahmin ediyor. Fakat biz farklı pazarlara eriÅŸim imkânlarımızın yanı sıra Rus ve Ukraynalı sanayicilerle kurduÄŸumuz iliÅŸkilerin de katkısıyla, bu genellemeye dahil olmayacağız. Giderek çeÅŸitlenen ürün ve teknoloji seviyemizle ve kriz zamanlarının güvenilir tedarikçisi olma özelliÄŸimizle bu yılı da rakiplerimizden çok daha verimli geçirmiÅŸ ÅŸekilde kapayacağız. Yeter ki ihracatı zorlaÅŸtırıp, ithalatı kolaylaÅŸtıran uzun süreli deÄŸerli TL politikasından tekno-ekonomik kapasitelerimiz zarar görmemiÅŸ olsun.”
Bu yılın ikinci yarısının, döviz kurlarındaki yatay seyir nedeniyle enflasyonun tüm ağırlığının ihracatçıya yüklendiÄŸi ve artık sürdürülemez hale geldiÄŸi belli olan politikanın sona erdirilme gayretlerine sahne olacağı tahmininde bulunan KaravelioÄŸlu ÅŸunları belirtti:
“Nisan’da Türkiye’nin toplam ihracatının Mart’a göre yüzde 20’den fazla gerilemesinden, makine ve diÄŸer teknoloji odaklı alanlardan ziyade; fazladan iÅŸ gücüne ve iÅŸ gününe ihtiyaç duyan, yani katma deÄŸeri nispeten daha düÅŸük olan sektörler etkilendi. Döviz kurlarında hızla ve ekonomik dengelerle uyumlu bir oranda yaÅŸanacak makul bir düzeltmenin, iç piyasadaki olası bir sıkılaÅŸma sürecinde tüm ihracatçılarımızı rahatlatacak bir geliÅŸme olacağını ÅŸimdiden söyleyebiliriz.”
“Avrupalı makinecilerin sunduÄŸu kredi imkanları, ithalat düÅŸkünlüÄŸünü körüklüyor”
Ä°malat sanayinin pandemiyle baÅŸlayıp krizlerle süren son 3 yılda risk alıp dünya ortalamasının 4 misli hızda yatırımlar yaparak kazandığı üretim ve rekabet gücünün, gelinen noktada büyük kârlar elde eden ithalatçıların baskısı altında kaldığına iÅŸaret eden KaravelioÄŸlu bu durumun hızla artan dış ticaret açığından da belli olduÄŸuna deÄŸinerek sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
“Türkiye’nin makine ithalatı, son 12 ayda yüzde 16,4 artarak 40,2 milyar dolar gibi tarihi bir seviyeye ulaÅŸtı. Artık makine sektörünün ortalama dış ticaret açığı ayda 1 milyar doların üzerinde diyebiliriz. Bu makas özellikle kurların yatay gittiÄŸi son dönemde açıldı ve dolar kuru ortalamasının 19 TL’nin altında olduÄŸu Mart ayında 1,6 milyar dolara ulaÅŸtı. Bu yönelimin sadece ucuz Asya ülkeleriyle sınırlı olmaması ve sanayicilerimizin normalde çoÄŸu iÅŸletme için pahalı sayılan Batı mallarına ilgisinin özellikle son 6 ayda artması, hem içerideki fiyatlarda bir sorun oluÅŸtuÄŸunu hem de imalatçıların her ÅŸeye raÄŸmen kur riski taşıyan uzun vadeli kredi imkânlarının peÅŸinden gittiÄŸini gösteriyor. Makina ihracatımızın yüzde 63’ünü, ithalatımızın ise yüzde 54’ünü yaptığımız Avrupa ile dengeli ve lehimize geliÅŸen bir ticaretimiz olmakla birlikte, uzun vadeli angajmanlar, bakım ve servis hizmetlerinden yedek parçaya kadar pek çok alanda bağımlılık iliÅŸkisi tesis ederek ülkemiz aleyhine bir durum yaratıyor. Yılın ikinci yarısında, iç piyasanın yeniden dengeye gelmesi yönünde beklentimiz büyük.”