İSO’dan çalışanları ve üretimi koruyan Covid-19 standardı
Bahçıvan: “Yeni normalde tek bir insanımız dahi zarar görmemeli”
İstanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi ile mücadelede insan sağlığı başta olmak üzere tüm sanayi üretim tesislerinin güvenliği ve sürdürülebilirliği için “Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı” hazırladı. Çalışanların sağlığını ön planda tutan çalışma, işyerlerinde risk oluşturmayacak koşulların yaratılması amacıyla alınacak önlemleri içeriyor. Salgınla mücadelede üretim sürecindeki herkesin yapması gerekenleri belirleyen standartlar, sanayi firmalarında sistemli bir yapı kurulmasına imkan sağlıyor.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: “Bu çalışmada asıl önceliğimiz, tek bir çalışanımızın dahi zarar görmemesidir. Sanayimiz, pandemide kritik alanlarda üretimini kesintisiz devam ettirerek üretmenin ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Türkiye olarak üretim gücümüzü ayakta tutmalıyız. Sadece çalışanların ya da işvereninin sorumluluğuna bırakılmayacak kadar hassas olan bu standartların uygulanmasında, hepimizin omuz vermesi gerekiyor.”
İstanbul Sanayi Odası (İSO), pandemi ile mücadele kapsamında başta milyonlarca çalışanın sağlığı olmak üzere tüm sanayi üretim zincirinin güvenliği ve sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip bir hizmete imza attı. İSO, 2DR İş Sağlığı ve Güvenliği firması ile iş birliği yaparak, “yeni normal” olarak adlandırılan süreçte Türk sanayisinde alınacak önlemlere yönelik “Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele Standardı”nı geliştirdi.
“Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele El Kitabı” başta olmak üzere prosedürler ve talimatlar ile desteklenecek standart çalışması, kısa filmler ile de bir çalışanın evinden işyerine ulaşması, işyerinde geçirdiği süre ve işyerinden evine dönüşüne kadar her süreçte yapılması gerekenleri açıklıyor.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan “Dünyamız, insan sağlığı, ekonomi ve sosyal alanda çok önemli bir sınavdan geçiyor. İSO olarak bu çalışmamızı, yeni normalde yeni kurallara sahip üretim sürecinde asıl önceliğimiz olan tek bir çalışanımızın dahi zarar görmemesi amacıyla başlattık. İnsanımızın sağlığı her şeyin üstündedir. Hiçbir üretim, çalışanlarımızın sağlığından önemli değildir” dedi.
Sanayinin pandemide yaşadığı zorluklara rağmen üretimini kesintisiz yerine getirerek üretimin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösterdiğine dikkat çeken Bahçıvan “Her zaman söylediğimiz gibi; Türkiye üretmek, üretim gücünü ayakta tutmak zorunda. İnsanımızın sağlığı, üretimin tüm süreçlerini de güvenli ve sürdürülebilir bir hale dönüştürecek. Bu çalışma ne sadece çalışanların ne de işvereninin sorumluluğuna bırakılmayacak kadar hassastır. Uygulanması konusunda hepimizin omuz vermesi gerekiyor. Bu çalışmanın çok önemli bir boşluğu dolduracağına ve üretim dünyamıza çok faydalı olacağına inanıyorum. Tabii ki çalışanlar da üretim ortamında sağlıklarının korunması için sürecin işlemesinde rol üstlenmeli ve gerekenlerin takipçisi olmalıdır.” dedi.
İşe gidiş ve eve dönüşe kadar tüm süreçler belirlendi
Uluslararası gereklilikleri karşılayan ve geliştirilen standart çalışmasının en kritik dokümanı olan “İSO Covid-19 Özelinde Salgın Hastalıklarla Mücadele El Kitabı”, çalışanlara yönelik kapsayıcı ve detaylı bilgilendirmeler barındırıyor. El kitabı, iş yerlerinde çalışmaya elverişli koşulların oluşturulması, üretimin iş sağlığı ve güvenliği açısından risk oluşturmayacak şekilde sürdürülebilir olması ve sistemli bir yapı kurulması amacını taşıyor.
İş yerlerinin aşina olduğu yönetim sistemlerinin bileşenlerini içeren, kolay, akıcı ve anlaşılabilir bir dile sahip olan çalışmanın en önemli bileşeni ise Covid-19 ve diğer salgın hastalıklar açısından iş yerlerinin üretime devam etmelerini sağlayacak izlenebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir bir standart ve ilgili dokümantasyonun oluşturulması oldu.
Dünyada bir ilk; risk sınıflandırılması yapıldı
Çalışma kapsamında dünyada bir ilk olarak Covid-19 özelinde risk sınıflandırılması da gerçekleştirildi. Risk ölçüm tablosu ve puanlama sistemi sayesinde sanayi tesislerinin risk grupları; bulundukları ilçe, çalışan sayısı, sahip oldukları kapalı ve açık alan miktarı gibi çeşitli kriterlere göre kolayca belirlenebilecek. Böylece şirketler, risk gruplarına özel olarak hazırlanan önlem ve uygulamaları rahatlıkla hayata geçirebilecek.
Deatylı bilgi için: