1976 yılının Haziran ayında Arapcamii Nafe Han’ın 2.katında küçük bir odada kendi işimi yapmaya başlamıştım. Firmamın adı ise “İstanbul Demir Hırdavat” idi. İlk müşterilerim ise; Çayırova Cam Sanayi, Akvan Vana Sanayi ve Baysın Başak Demir Çekme Fabrikası idi.
Çayırova Cam Sanayi Satın almadan Ahmet Oğultürk kendi işimi açmak üzere beni cesaretlendiren dürüst bilge ve çok muhterem bir beyefendi idi.
Akvan Vana Sanayi’den Andon ve Benyamin Beyler ile asistanları çok cevval Selma Hanım’ı unutmak mümkün mü?
Bunun dışında han içerisinde olmama rağmen orada bulursunuz diyerek ağabeyimin bana pasladığı geçici firmalar da vardı.
Gerçekten de o zamanlar yoklar ülkesi Türkiye’de geleni boş çevirmezdik. Perşembe pazarı o yıllarda Türkiye ticaretinin kalbi idi endüstriyel gereksinimi olan herkes oraya gelir elektrik ihtiyaçlarını ise Şişhane’ye doğru hemen paralelimizde olan Bankalar caddesi ve ara sokaklarından karşılar ve geri dönerdi. Gerek caddede gerek ara sokak gerekse de han içlerinde genelde ufak çapta şahıs firmaları veya ortaklıklar vardı, hepsi de birbirini depo olarak kullanırlardı. Herkes hangi malın hangi komşusunda olabileceğini bilirdi.
O zamanlar Perşembe pazarında han içerisinde bir oda bulabilmek bile güç ve hava parasına tabii idi. Ancak piyasanın adamı ve çalışkan iseniz acaba iş yapar mıyım kaygısı yoktu.
Dedim ya Türkiye’nin ticaretteki kalbi orada atıyordu adeta. Birçok malın ithalatı kotaya tabii idi hatta ve hatta kota satan komisyoncular bile vardı. Ne enteresan geliyor değil mi? Yoklarla savaş veriyorduk ama yine de çarklar dönmeye devam ediyordu.
Perşembe pazarında biz hanlarda iş yapmaya çalışanlar ise daha ziyade bulunamayanı var ederek ticaretimizi devam ettirebiliyorduk.
Nasıl mı ? Örneğin çok sıcak bir Ağustos günü bir Apartman Yöneticisi elinde yalama olmuş asansör emniyet kilidinin anahtarı ile çıkageldi. Anahtar işlevselliğini yitirmişti. Bu anahtardan yapılmasını istiyordu. Kendisinden 5 gün süre istedim. Denize doğru paralel Yelkenciler ve Yemeneciler caddesinde yaşlı dökümcü ustaları ve onlara hizmet veren maça sandığı imalatçıları vardı. Hemen oraya koşup elimdeki anahtarın kalıbını çıkarıp zamak olarak döktürüp 5 gün sonra 6 adet olarak sahibine teslim edişim anılarımdan sadece minik bir tanesi. Tabii ki daha fazla döktürüp acaba yine birinin işini görebilir miyim diye senelerce boşa beklemiş olmam da cabası J J J
Tüm meslektaşlarım hemen hepimiz mutlaka özel olan bir şeyin fazlasını edinirdik ki gerekirse bir başkasının da işi görülsün.
Bunun yanı sıra fason olarak imal ettiğim fittingslere girmiyorum bile. O zamanki Perşembe pazarlılar devamlı koşuşturmak zorunluluğundaydı. Kimileri bu tempoya ayak uyduramaz havlu atarlardı. Ancak sebat eden herkes için harika bir okuldu. Ticaretin öğrenilebileceği en iyi okul olduğunu söylemek herhalde abartı olmayacaktır.
Ağabeyim Selçuk Elbe o zamanın en büyük firmalarından Karasaban Endüstri cihazları A.Ş’ye tanıdık referansı ile 1968 yılında zar zor kapağı atabilmişti. Günümüzün lider kuruluşlarının patronları da bu ekoldendir. 1969 yılinda ise beni de Perşembe pazarında mütevazi bir yere yerleştirmişti. Asla kabuğuna sığmayan hedefleri olan ben 1976 yılinda yukarıda ancak cuzi bir kısmını anlattığım üzere ticari hayatıma başladım.
Öğrenme azmim gayretim ikna yeteneğim en önemlisi de dürüstlüğüm (o tarihlerde dürüstlük erdem değil ticaretin olmazsa olmazıydı. Her şey iki dudak arasından çıkan söze dayanırdı Aksi durumda Perşembe pazarında barınamazdı) Karasaban A.Ş’nin o zamanki müdürü namı değer kel Nuri abinin (Nurhan Ölçer) dikkatinden kaçmamıştı. Bana ortaklık teklif ettiğinde benimle eğleniyor zannetmiştim. Ancak ağabeyim de bunu teyit edince işin ciddiyetini anladım ve 600.000.⁰⁰ TL sermaye ile 3 ortak eşit hisselerle Uzay Makina Tic ve San Ltd.şti ni 02.01.1978 yılında Kardeşim sokak Mısırlıoğlu pasajında (Dalan zamanında bu pasaj da yıkıldı şimdilerde böyle bir yer yok) 18m² ilk yerimizi açarak işe başladık.
Pekiyi ortaklar hep birlikte mi çalıştık? Kimlere hizmet verdik? neler alıp satıyorduk? Bunları da dilim döndüğümce anlatacağımama....
Önümüzdeki yazı dizimize kadar hoşça kalın esen kalın….
Sevgilerimle,
Nurhan ELBE
UZAY PNÖMATİK EKİPMANLAR SAN.ve TİC. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Yazıyı Paylaş: